Devalüasyon nedir, ne demek? Develüasyon olursa ne olur? İşte develüasyon örnekleri
Devalüasyon, döviz kurlarında yaşanan artışla birlikte merak edilen ekonomi terimlerinin başında geliyor. 10 Ağustos günün ekonomi gündemindeki gelişmelerin ardından Devalüasyon nedir, ne demek? Develüasyon olursa ne olur? İşte develüasyon örnekleri…
Devalüasyon nedir, devalüasyon neden olur? soruları 23 Kasım 2021 günü merak edilmeye başlandı. Devalüasyon, sabit kur sistemlerinde ödemeler dengesi açık veren ülkenin ulusal parasının dış satınalma gücünün, hükümetçe alınan bir kararla düşürülmesine denir.
DEVELÜASYON NEDİR, NE DEMEK?
Başka bir deyişle devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir. Bu yolla ithal malları pahalılaşırken yerli malların fiyatı da aşağı çekilmiş olur.
TARİHTE DEVALÜASYON
Eski Yunan ve Roma’da devalüasyon, paranın temsil ettiği maden miktarının azaltılması yoluyla gerçekleştirilmekteydi. Belli bir altın ve gümüş miktarından basılan sikke miktarının çoğaltılması, para değerinin düşürülmesi sonucunu doğurmaktaydı. On dokuzuncu yüzyılda ise kâğıt para miktarının arttırılması sonucu meydana gelen enflasyon, iç fiyatların artışı ve banknotların altına tahvil kabiliyetini yok ederek, para değerinin düşüşüne yol açmıştır. Böylece milli para biriminin karşılığı kabul edilen altın miktarı indirilmiş ve kambiyo kurları da buna göre ayarlanmıştır.
TÜRKİYE’DE DEVALÜASYONLAR
Türk parasının ABD doları karşısındaki değeri Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi olan 1923 yılında 1 dolar 0,75 kuruş idi. Fakat Türkiye ekonomisinin zaman içinde geçirdiği sarsıntılar ve gittikçe döviz taleplerinin karşılanmasında çekilen güçlükler devalüasyon olgusunu kaçınılmaz hale getirmiştir. Böylece Türkiye’de hükümetler için devalüasyona başvurmak tek çare olarak görülmüştür. 1923’den itibaren ekonomik dengeleri temelden çökerten ve hakikaten kalıcı etkileri olan büyük devalüasyonlara başvurulmuştur.
Birinci Devalüasyon:
Türk parası 1923’den 1940 yılına dek İngiliz Sterling’i karşısında değer kaybına uğrarken, ABD doları karşısında hiçbir değer kaybına uğramadan ve değişmeden gelmiştir. Ancak 1940 yılından sonra dış satımı artırmak ve dış kredi taleplerini gidermek üzere sürekli devalüasyonlar gündemde yer almıştır. 1940 yılında resmi kura ek olarak döviz satışlarında yüzde 48 oranında prim uygulanmaya başlamış olup, 1 dolar 1940’da 1,11 TL, 1945’de de 1,31 TL olmuştur.
Türkiye’de ilk büyük devalüasyon 7 Eylül 1946 tarihinde yapılmıştır. 7 Eylül Kararları olarak adlandırılan ve Recep Peker Hükümeti’nin gerçekleştirdiği bu devalüasyonla yüzde 116 oranında bir artışla ABD dolarının fiyatı 2,83 liraya çıkarılmıştır.
İkinci Devalüasyon:
İkinci devalüasyon Adnan Menderes Hükümetince 4 Ağustos 1958 tarihinde yapılarak 2,83 TL olan ABD doları 9 liraya çıkarılmıştır.
Üçüncü devalüasyon:
Üçüncü büyük devalüasyon Süleyman Demirel hükümeti tarafından 10 Ağustos 1970 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu devalüasyonla 1 ABD doları 9 liradan 15 liraya çıkarılmıştır. Daha sonra 1978 yılına kadar değişik zamanlarda mini devalüasyonlar uygulamasına gidilmiştir. Türk Lirası küçük çaptaki devalüe işlemleri ile dolar karşısında bir miktar daha değer kaybına uğrayarak 1978 yılı öncesinde ABD dolarının fiyatı 19 liraya ulaşmıştır.